Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.

Norm Fazlası Atamalarında Örnek İl

İstanbul İl Milli Eğitimde yapıldı vazgeçildi, tekrar yapıldı yapılacak derken kaos büyürken, Kocaeli Valisi Eğitim Öğretimi düşünerek güzel bir çalışma yaptı. 

Ajanskamu.com Haberleri – Kamu Gündemi kamupersoneli ve öğretmenlere kamudan haber meb personel ve kamu ajansı da diyor ki ; 

KOCAELİ’DE ÖRNEK UYGULAMA İstanbul başta olmak üzere ‘proje okul’ bulunan illerde eğitim-öğretimin başladığı günlerde acele edilerek, oldu bitti getirilerek yapılan keyfi müdür ve öğretmen atamalarına tepkiler her geçen artıyor. Ama proje okul yapılan Kocaeli Fen Lisesi, İzmit Mehmet Akif Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi, İzmit Necip Fazıl Kısakürek İmam Hatip Lisesi, Gölcük Eyüp Sultan İmam Hatip Ortaokulu’nda ‘tık’ yok.

Vali Güzeloğlu ve müdür Çelik’in iyi niyetli yaklaşımı ve aldıkları önlemlerle eğitim-öğretimin aksamadan sürmesinin birçok nedeni var;

Birincisi; Kocaeli’de proje okula dönüştürülen İzmit Mehmet Akif Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi, İzmit Necip Fazıl Kısakürek Kız İmam Hatip Lisesi, Gölcük Eyüp Sultan İmam Hatip Ortaokulu yeni. Müdürleri ve öğretmenleri yeni atandı, 8 yıllık rotasyondan etkilenmiyor.

İkincisi; Vali Güzeloğlu ve müdür Çelik’in proje okul uygulaması ile rotasyondan etkilenen Kocaeli Fen Lisesi’nde 8 yılını dolduran 2 ingilizce, 2 matematik, 1 kimya, 1 biyoloji, 1 felsefe, 1 beden eğitimi öğretmeninin başka okullara gönderilmemesinde acele etmemesi.

Üçüncüsü; Müdür Mesut Tekin ve öğretmenlerin LYS’de elde ettiği sonuçlar ile Kocaeli’nin en başarılı okulu ‘Kocaeli Fen LisesF’ndeki görevlendirmelerin yaklaşık 300 norm fazlası öğretmenin yerleştirilmesi sonrası dikkate alınacak olması.

Dördüncüsü; Kocaeli’de Vali Hasan Basri Güzeloğlu ve milli eğitim il müdürü Fehmi Rasim Çelik milli eğitimi yönetmeye soyunan Eğitim Bir Sen yöneticilerinin güdümünde hareket etmemesi.

Beşincisi; Vali Güzeloğlu, il müdürü Çelik duyguları ile değil eğitimin kalitesini arttıracak, başarı çıtasını yükseltecek kadrolar ile çalışmak istemesi.

Altıncısı; Vali Güzeloğlu ve il milli eğitim müdürü Çelik’in de niyetinin bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olması. Yedincisi; Milli eğitim bakanlığı üst düzey yöneticiler ile yapılan görüşmeler, kurulan iyi iletişim sonrası Kocaeli’de huzurun bozulmaması, yakalanan kalitenin düşürülmemesi için olağanüstü gayret sarf edilmesi.

Vali Güzeloğlu ve müdür Çelik, çeşitli çevrelerin etkisinde kalarak İstanbul Valisi ve milli eğitim müdürü gibi acele etmiş olsaydı Kocaeli’de de benzer tepkiler kaçınılmaz olurdu.

Ama Sayın Vali ve sayın milli eğitim müdürü aldıkları örnek bir karar ile eğitim-öğretimin başladığı bugünlerde Kocaeli Fen Lisesinde sosyal barışın bozulmasına izin vermediler.

Sayın Güzeloğlu ve Sayın Çelik’i bu kararlarından dolayı kutluyorum. Son 2 yılda TEOG ve LYS’de eğitimde kalitenin neden arttığı ve başarı çıtasının neden yukarılara çıkarıldığı bu ‘proje okul’ örneğinde de görüleceği gibi daha iyi anlaşılıyor. Aynı hassasiyeti, duyarlılığı, özveriyi eğitim sendikaları yöneticileri de gösterebilse! Milli eğitimde ‘proje okul’ uygulamasındaki sıkıntıların bir benzeri de öğretmen atamalarmdaki ‘mülakat’ ve ‘sözleşmeli öğretmen’ uygulamasında da yaşanıyor.

Geçmişte öğretmen yetiştiren kurumların bir bir kapatılarak yerine yenilerinin açılmaması, herkesin öğretmen olması, ihtiyaçtan fazla adayın KPSS’ye katılması sorunları da beraberinde getirdi. Siyasilerin ve sendikaların müdahale etmediği, herkesin bilgi ve becerisi oranında yarışacağı ortamlarda yapılacak ‘mülakat’ ve ‘sözleşmeli öğretmen’ uygulamasını savunanlardanım. Kaldı ki öğretmen adayının ehliyet ve liyakatim ölçmek amacı ile gündeme getirilen ‘mülakat’ yeni bir kavram değil. 14.6.1973 tarihinde yürürlüğe giren 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. Maddesinde bakın ne yazıyor, , ‘Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler.

Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.’ 43 yıl önce yürürlüğe giren, 2014 yılında bazı değişiklikler yapılan 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. Maddesinin iptali için CHP’nin Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Ama Yüksek Mahkeme CHP’nin ‘iptal’ başvurusunu 4.12.2014 tarihinde 2’ye karşı 14 oy ile red etti.

Yıllardır uygulanmayan madde şimdi uygulamaya konunca bir kaşık su da fırtına koparılıyor. Mülakatta sorulan sorulara baktığımızda, fırtına koparanlar tepkilerinde hani haksız da değiller. Mülakata çağırdığımız öğretmenlerimizi onuru ile oynamadan, siyasi düşüncelerine bakmadan ehliyet ve liyakatim ölçecek şekilde karşımıza alalım konuşalım.

Önceden siyasilerin ve Eğitim Bir Sen’in belirlediği iddia edilen isimlere yüksek puan vereceksek mülakatların üzerine gölge düşürmeye, kafalarda soru işaretleri oluşturmaya, kendimizi kandırmaya hiç gerek yok.

Galip Ataman / Bizim Yaka

Ajanskamu/www.ajanskamu.net

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HABER VE İHBARLARINIZI BİZE GÖNDERİN
Her türlü görüş, bilgi veya haber paylaşımınız için WhatsApp’tan yazabilirsiniz.
Not: Kişisel bilgileriniz (telefon, isim vb.) gizli tutulur. Lütfen aramayınız — sadece mesaj atınız.
WhatsApp: 0531 674 25 06

İstanbul İl Milli Eğitimde yapıldı vazgeçildi, tekrar yapıldı yapılacak derken kaos büyürken, Kocaeli Valisi Eğitim Öğretimi düşünerek güzel bir çalışma yaptı. 

Ajanskamu.com Haberleri – Kamu Gündemi kamupersoneli ve öğretmenlere kamudan haber meb personel ve kamu ajansı da diyor ki ; 

KOCAELİ’DE ÖRNEK UYGULAMA İstanbul başta olmak üzere ‘proje okul’ bulunan illerde eğitim-öğretimin başladığı günlerde acele edilerek, oldu bitti getirilerek yapılan keyfi müdür ve öğretmen atamalarına tepkiler her geçen artıyor. Ama proje okul yapılan Kocaeli Fen Lisesi, İzmit Mehmet Akif Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi, İzmit Necip Fazıl Kısakürek İmam Hatip Lisesi, Gölcük Eyüp Sultan İmam Hatip Ortaokulu’nda ‘tık’ yok.

Vali Güzeloğlu ve müdür Çelik’in iyi niyetli yaklaşımı ve aldıkları önlemlerle eğitim-öğretimin aksamadan sürmesinin birçok nedeni var;

Birincisi; Kocaeli’de proje okula dönüştürülen İzmit Mehmet Akif Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi, İzmit Necip Fazıl Kısakürek Kız İmam Hatip Lisesi, Gölcük Eyüp Sultan İmam Hatip Ortaokulu yeni. Müdürleri ve öğretmenleri yeni atandı, 8 yıllık rotasyondan etkilenmiyor.

İkincisi; Vali Güzeloğlu ve müdür Çelik’in proje okul uygulaması ile rotasyondan etkilenen Kocaeli Fen Lisesi’nde 8 yılını dolduran 2 ingilizce, 2 matematik, 1 kimya, 1 biyoloji, 1 felsefe, 1 beden eğitimi öğretmeninin başka okullara gönderilmemesinde acele etmemesi.

Üçüncüsü; Müdür Mesut Tekin ve öğretmenlerin LYS’de elde ettiği sonuçlar ile Kocaeli’nin en başarılı okulu ‘Kocaeli Fen LisesF’ndeki görevlendirmelerin yaklaşık 300 norm fazlası öğretmenin yerleştirilmesi sonrası dikkate alınacak olması.

Dördüncüsü; Kocaeli’de Vali Hasan Basri Güzeloğlu ve milli eğitim il müdürü Fehmi Rasim Çelik milli eğitimi yönetmeye soyunan Eğitim Bir Sen yöneticilerinin güdümünde hareket etmemesi.

Beşincisi; Vali Güzeloğlu, il müdürü Çelik duyguları ile değil eğitimin kalitesini arttıracak, başarı çıtasını yükseltecek kadrolar ile çalışmak istemesi.

Altıncısı; Vali Güzeloğlu ve il milli eğitim müdürü Çelik’in de niyetinin bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olması. Yedincisi; Milli eğitim bakanlığı üst düzey yöneticiler ile yapılan görüşmeler, kurulan iyi iletişim sonrası Kocaeli’de huzurun bozulmaması, yakalanan kalitenin düşürülmemesi için olağanüstü gayret sarf edilmesi.

Vali Güzeloğlu ve müdür Çelik, çeşitli çevrelerin etkisinde kalarak İstanbul Valisi ve milli eğitim müdürü gibi acele etmiş olsaydı Kocaeli’de de benzer tepkiler kaçınılmaz olurdu.

Ama Sayın Vali ve sayın milli eğitim müdürü aldıkları örnek bir karar ile eğitim-öğretimin başladığı bugünlerde Kocaeli Fen Lisesinde sosyal barışın bozulmasına izin vermediler.

Sayın Güzeloğlu ve Sayın Çelik’i bu kararlarından dolayı kutluyorum. Son 2 yılda TEOG ve LYS’de eğitimde kalitenin neden arttığı ve başarı çıtasının neden yukarılara çıkarıldığı bu ‘proje okul’ örneğinde de görüleceği gibi daha iyi anlaşılıyor. Aynı hassasiyeti, duyarlılığı, özveriyi eğitim sendikaları yöneticileri de gösterebilse! Milli eğitimde ‘proje okul’ uygulamasındaki sıkıntıların bir benzeri de öğretmen atamalarmdaki ‘mülakat’ ve ‘sözleşmeli öğretmen’ uygulamasında da yaşanıyor.

Geçmişte öğretmen yetiştiren kurumların bir bir kapatılarak yerine yenilerinin açılmaması, herkesin öğretmen olması, ihtiyaçtan fazla adayın KPSS’ye katılması sorunları da beraberinde getirdi. Siyasilerin ve sendikaların müdahale etmediği, herkesin bilgi ve becerisi oranında yarışacağı ortamlarda yapılacak ‘mülakat’ ve ‘sözleşmeli öğretmen’ uygulamasını savunanlardanım. Kaldı ki öğretmen adayının ehliyet ve liyakatim ölçmek amacı ile gündeme getirilen ‘mülakat’ yeni bir kavram değil. 14.6.1973 tarihinde yürürlüğe giren 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. Maddesinde bakın ne yazıyor, , ‘Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler.

Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.’ 43 yıl önce yürürlüğe giren, 2014 yılında bazı değişiklikler yapılan 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. Maddesinin iptali için CHP’nin Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Ama Yüksek Mahkeme CHP’nin ‘iptal’ başvurusunu 4.12.2014 tarihinde 2’ye karşı 14 oy ile red etti.

Yıllardır uygulanmayan madde şimdi uygulamaya konunca bir kaşık su da fırtına koparılıyor. Mülakatta sorulan sorulara baktığımızda, fırtına koparanlar tepkilerinde hani haksız da değiller. Mülakata çağırdığımız öğretmenlerimizi onuru ile oynamadan, siyasi düşüncelerine bakmadan ehliyet ve liyakatim ölçecek şekilde karşımıza alalım konuşalım.

Önceden siyasilerin ve Eğitim Bir Sen’in belirlediği iddia edilen isimlere yüksek puan vereceksek mülakatların üzerine gölge düşürmeye, kafalarda soru işaretleri oluşturmaya, kendimizi kandırmaya hiç gerek yok.

Galip Ataman / Bizim Yaka

Ajanskamu/www.ajanskamu.net

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HABER VE İHBARLARINIZI BİZE GÖNDERİN
Her türlü görüş, bilgi veya haber paylaşımınız için WhatsApp’tan yazabilirsiniz.
Not: Kişisel bilgileriniz (telefon, isim vb.) gizli tutulur. Lütfen aramayınız — sadece mesaj atınız.
WhatsApp: 0531 674 25 06

İstanbul İl Milli Eğitimde yapıldı vazgeçildi, tekrar yapıldı yapılacak derken kaos büyürken, Kocaeli Valisi Eğitim Öğretimi düşünerek güzel bir çalışma yaptı. 

Ajanskamu.com Haberleri – Kamu Gündemi kamupersoneli ve öğretmenlere kamudan haber meb personel ve kamu ajansı da diyor ki ; 

KOCAELİ’DE ÖRNEK UYGULAMA İstanbul başta olmak üzere ‘proje okul’ bulunan illerde eğitim-öğretimin başladığı günlerde acele edilerek, oldu bitti getirilerek yapılan keyfi müdür ve öğretmen atamalarına tepkiler her geçen artıyor. Ama proje okul yapılan Kocaeli Fen Lisesi, İzmit Mehmet Akif Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi, İzmit Necip Fazıl Kısakürek İmam Hatip Lisesi, Gölcük Eyüp Sultan İmam Hatip Ortaokulu’nda ‘tık’ yok.

Vali Güzeloğlu ve müdür Çelik’in iyi niyetli yaklaşımı ve aldıkları önlemlerle eğitim-öğretimin aksamadan sürmesinin birçok nedeni var;

Birincisi; Kocaeli’de proje okula dönüştürülen İzmit Mehmet Akif Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi, İzmit Necip Fazıl Kısakürek Kız İmam Hatip Lisesi, Gölcük Eyüp Sultan İmam Hatip Ortaokulu yeni. Müdürleri ve öğretmenleri yeni atandı, 8 yıllık rotasyondan etkilenmiyor.

İkincisi; Vali Güzeloğlu ve müdür Çelik’in proje okul uygulaması ile rotasyondan etkilenen Kocaeli Fen Lisesi’nde 8 yılını dolduran 2 ingilizce, 2 matematik, 1 kimya, 1 biyoloji, 1 felsefe, 1 beden eğitimi öğretmeninin başka okullara gönderilmemesinde acele etmemesi.

Üçüncüsü; Müdür Mesut Tekin ve öğretmenlerin LYS’de elde ettiği sonuçlar ile Kocaeli’nin en başarılı okulu ‘Kocaeli Fen LisesF’ndeki görevlendirmelerin yaklaşık 300 norm fazlası öğretmenin yerleştirilmesi sonrası dikkate alınacak olması.

Dördüncüsü; Kocaeli’de Vali Hasan Basri Güzeloğlu ve milli eğitim il müdürü Fehmi Rasim Çelik milli eğitimi yönetmeye soyunan Eğitim Bir Sen yöneticilerinin güdümünde hareket etmemesi.

Beşincisi; Vali Güzeloğlu, il müdürü Çelik duyguları ile değil eğitimin kalitesini arttıracak, başarı çıtasını yükseltecek kadrolar ile çalışmak istemesi.

Altıncısı; Vali Güzeloğlu ve il milli eğitim müdürü Çelik’in de niyetinin bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olması. Yedincisi; Milli eğitim bakanlığı üst düzey yöneticiler ile yapılan görüşmeler, kurulan iyi iletişim sonrası Kocaeli’de huzurun bozulmaması, yakalanan kalitenin düşürülmemesi için olağanüstü gayret sarf edilmesi.

Vali Güzeloğlu ve müdür Çelik, çeşitli çevrelerin etkisinde kalarak İstanbul Valisi ve milli eğitim müdürü gibi acele etmiş olsaydı Kocaeli’de de benzer tepkiler kaçınılmaz olurdu.

Ama Sayın Vali ve sayın milli eğitim müdürü aldıkları örnek bir karar ile eğitim-öğretimin başladığı bugünlerde Kocaeli Fen Lisesinde sosyal barışın bozulmasına izin vermediler.

Sayın Güzeloğlu ve Sayın Çelik’i bu kararlarından dolayı kutluyorum. Son 2 yılda TEOG ve LYS’de eğitimde kalitenin neden arttığı ve başarı çıtasının neden yukarılara çıkarıldığı bu ‘proje okul’ örneğinde de görüleceği gibi daha iyi anlaşılıyor. Aynı hassasiyeti, duyarlılığı, özveriyi eğitim sendikaları yöneticileri de gösterebilse! Milli eğitimde ‘proje okul’ uygulamasındaki sıkıntıların bir benzeri de öğretmen atamalarmdaki ‘mülakat’ ve ‘sözleşmeli öğretmen’ uygulamasında da yaşanıyor.

Geçmişte öğretmen yetiştiren kurumların bir bir kapatılarak yerine yenilerinin açılmaması, herkesin öğretmen olması, ihtiyaçtan fazla adayın KPSS’ye katılması sorunları da beraberinde getirdi. Siyasilerin ve sendikaların müdahale etmediği, herkesin bilgi ve becerisi oranında yarışacağı ortamlarda yapılacak ‘mülakat’ ve ‘sözleşmeli öğretmen’ uygulamasını savunanlardanım. Kaldı ki öğretmen adayının ehliyet ve liyakatim ölçmek amacı ile gündeme getirilen ‘mülakat’ yeni bir kavram değil. 14.6.1973 tarihinde yürürlüğe giren 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. Maddesinde bakın ne yazıyor, , ‘Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler.

Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.’ 43 yıl önce yürürlüğe giren, 2014 yılında bazı değişiklikler yapılan 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. Maddesinin iptali için CHP’nin Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Ama Yüksek Mahkeme CHP’nin ‘iptal’ başvurusunu 4.12.2014 tarihinde 2’ye karşı 14 oy ile red etti.

Yıllardır uygulanmayan madde şimdi uygulamaya konunca bir kaşık su da fırtına koparılıyor. Mülakatta sorulan sorulara baktığımızda, fırtına koparanlar tepkilerinde hani haksız da değiller. Mülakata çağırdığımız öğretmenlerimizi onuru ile oynamadan, siyasi düşüncelerine bakmadan ehliyet ve liyakatim ölçecek şekilde karşımıza alalım konuşalım.

Önceden siyasilerin ve Eğitim Bir Sen’in belirlediği iddia edilen isimlere yüksek puan vereceksek mülakatların üzerine gölge düşürmeye, kafalarda soru işaretleri oluşturmaya, kendimizi kandırmaya hiç gerek yok.

Galip Ataman / Bizim Yaka

Ajanskamu/www.ajanskamu.net

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HABER VE İHBARLARINIZI BİZE GÖNDERİN
Her türlü görüş, bilgi veya haber paylaşımınız için WhatsApp’tan yazabilirsiniz.
Not: Kişisel bilgileriniz (telefon, isim vb.) gizli tutulur. Lütfen aramayınız — sadece mesaj atınız.
WhatsApp: 0531 674 25 06
Başa dön tuşu