Öğretim yılının üçüncü haftasını geride bırakmış bulunmaktayız.
Ülkemizde eğitim kelimesi artık sorun kelimesiyle beraber anılmaktan maalesef kurtulamıyor. En son TEOG ve LYS sınavların iptal edilmesi başta biz eğitimciler olmak üzere velileri, okul idarecilerini şaşırtmıştır.
Şu ana kadar ne TEOG’un neden kaldırıldığı nede yerine ne konacağı tam olarak açıklanabilmiş değildir. Sınav ve yarışma olacaksa ne değişmiş olmaktadır?
Adil bir eğitim sisteminin olmadığı, eşit şartlara sahip eğitim kurumlarının oluşturulamadığı bir ülkede sınavsız bir orta öğretime geçiş nasıl mümkün olacaktır?
Biz ÖĞ-DER olarak tarafsız ve adil bir sınav sisteminden yanayız. Son günlerde tartışılan açık uçlu sorulardan tutun, ‘Her okul kendi sınavını yapsın’ gibi tartışmaların vakit kaybı olduğunu düşünüyoruz.
Eğitim dünyamızın bir sorunu da atama bekleyen öğretmenleri atamayıp ücetli ve sözleşmeli öğretmenlerle bu açığın kapatılmaya çalışılmasıdır. Dörtyüz kırkbin atama bekleyen öğretmen adayı varken, yüzbin öğretmen açığını kadrolu öğretmen atayarak kapatılmasını anlamak mümkün değildir. Öte yandan Sadece mülakatla öğretmen alımı bitmeli daha adil ve objektif bir alım sistemi getirilmelidir.
Türkiyede ideolojik bir dayatma olan karma eğitim kaldırılmalıdır. İleri ülkeler diye tanımlanan ülkelerde dahi pedagojik ve eğitim başarısına olumsuz etkileri ve zararları tartışılan karma eğitim zorunluluğundan vaz geçilmelidir.
Müfredatın değiştiği sıkça dile getirilse de bizce zihniyet değişmedi. Milli eğitim sistemi halen batı tesirinden bir türlü kurtarılamamıştır. Milli Eğitimde AB kriterleri değil kendi inanç ve ahlak değerlerimiz temel alınmalıdır.
MEB’in kitaplarında yer alan kimi hatalı görsel ve metinler bir taraftan kaldırılırken, diğer taraftan yeni hatalar yapıla gelmiştir. İmam Hatip Liseleri 11. sınıfta okutulan Mesleki Arapça kitabının kapağında Kur’an üzerindeki haç ile ilkokul birinci sınıf kitabında domuzun kesimlik hayvan olarak gösterilmesi ve benzeri yanlışlar ders kitaplarındaki gözden kaçmış masum hatalar olarak değerlendirilecek basit yanlışlıklar değildirler. Eğitimde başarı istiyorsak AB uyum yasalarına değil, tarihe bakıp kendi geçmişimizden ders alarak yeniden düzenleme yapmalıyız.
ÖĞ-DER olarak Yüce Allah’ın eğitim öğretimde sorunların aşıldığı bir dönemi eğitim camiamıza nasip etmesini diliyoruz.
Yeni öğretim yılımızın öğretmenlerimize, öğrenci, veli, eğitim çalışanları ve tüm milletimiz için hayırlara vesile olmasını dilerim.
Hamdi SÜRÜCÜ
ÖĞ-DER GENEL BAŞKANI
