Peki, yapılan eğitimler,bu amaca ne kadar hizmet ediyor ve kimler yararlanıyor?
Öylesine tartışmalı bir konu ki!.. Hizmetiçi eğitim, sadece MEB’de değil her yerde var ve bazı kurumlarda öylesine ciddiye alınıyor ki, kurumun gücü oradan geliyor.
MEB’e gelince, dostlar alışverişte görsün misali, bazen gün kurtarılmaya çalışılıyor bazen de en iyi yapılmaya odaklanılıyor. Ama görünen o ki, başka sıkıntılar da varmış!..
İşte bir tespit: Yirmi üç yıllık öğretmenim.
Görevime Samsun’da Teknoloji ve Tasarım Dersi öğretmeni olarak devam etmekteyim. Üç boyutlu modelleme üzerine yazdığım bir tez ile yüksek lisans derecem var.
Dersimin programının iyileştirilmesinde de bir yıl önce komisyon üyesi olarak hizmet vermeye çalıştım. Bakanlığımın hizmetiçi eğitimlerini elimden geldiğince takip etmeye çalışırım.
Ancak uzun bir süredir bu etkinliklerin aslına uygun yapılmadığını düşünmekteyim.
Daha ziyade belli bir görüş çerçevesindeki görevlendirilmiş birinin il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ile bağlantılı olarak whatsapp kanalı ile kendi seçtikleri öğretmenleri haberdar ettiklerini gözlemledim. Bu tarz guruplara üye kabullerinin de nasıl olduğu malumunuzdur. Okullara bu eğitimlerle ilgili ya yazı gelmiyor ya yazının yanıtı istenmiyor ya da okul idaresince takip edilmiyor nihayetinde de yetersiz katılım adı altında etkinlik gerçekleştirilmediği kanısındayım. Bu biçimde kaçırdığım iki eğitim oldu üçüncüsünün de kontenjanını ise whatup gurubunun yöneticisinin belirleyeceğini öğrendim.
Özetin özeti (!) 🙂 Evet hizmetiçi eğitimler yapılıyor. Ancak kontenjanlarının resmi ve adil olarak belirlendiğini düşünmüyorum.
Sizden dileğim bu konuyu biraz araştırmanız! Saygılarımı sunuyor, Güzel ve yararlı çalışmalarınızın devamını diliyorum.
