- Filozof “Bilmek ikiyüzlülüktür” dediğinde yanlış anladılar onu. Oysa O, bildiğin halde söyleyememeyi işaret etmişti. Yoksa bilginin özgürlük olduğunu, sorumluluk olduğunu biliyordu zaten. Bilmenin coşkusunu hiç yadsımadı. Bu sebeple de “Dil hep çürük dişe gider” dedi, söylenenden öte söylenmeyeni anlamanın, duymanın formülünü verdi.
Milli Eğitim Bakanlığımız da, son zamanlarda yaşanan akıl almaz gelişmelere sahne oluyor ve iyi ki elimizde söylenmeyeni duyma formülleri var diyoruz. İkiyüzlü değiliz, dilin gittiği çürük dişi biliyoruz.
Bilindiği üzere Ocak ayında aynı statüde yer alan 2300 Maarif Müfettişinin 475’ini Bakanlık Maarif Müfettişi yapmak için bir mülakat yapıldı.
Mülakat sonuçları 24.02.2017 tarihinde açıklandı.
Mülakat sonucunda yaklaşık 450 Maarif Müfettişine “Başarılı, Bakanlık Müfettişi Kadrosuna Atandınız” denilirken, mülakata giren diğer Maarif müfettişlerine “Başarılı, Kadro Yetersizliği nedeniyle Atanmaya Hak Kazanamadınız” denildi.
Milli Eğitim Bakanlığınca 2300 kişiden oluşan Maarif Müfettişleri böylece,
Bakanlık Maarif Müfettişi olarak kadroya alınanlar,
Kadro olmadığı halde Kazandınız Kuponu verilenler,
Kazanamadınız denilenler,
Mülakata girmeyenler
Olarak sınıflandırılmış oldu.
Yapılacak itirazları, hak arama uğruna yapılacak başvuruları engelleme adına, teamüllere aykırı olarak, 475 kişilik kadro için 450 kişiye “Kazandınız” denilirken, yaklaşık 1500 kişiye de, fazladan, KAZANDINIZ KUPONU dağıtıldı ve böylece 1500 kişi bekleme salonuna alınmış oldu. Böylesi bir uygulama! daha önce ne görülmüş ne duyulmuştu. Bu misli menendi olmayan, emsalsiz uygulama sonucunda, 475 kişilik kadroya 450 kişi atanıp da geriye kalan 1500 kişiye kadro yetersizliği sebebiyle atanamadınız denilince ortaya, kabulü ve benimsenmesi mümkün olmayan, hepimizin dilinin gittiği çürük dişin röntgeni niteliğinde bir fotoğraf çıktı.
Teftiş hizmeti sürecinde uzmanlaşmış, yıllarca bu teftiş hizmeti üzerinde çalışmış, bu yolda gerekli bilgi, beceri ve tecrübe edinmiş, 150 yıllık geçmişi olan kariyer meslek mensubu Maarif Müfettişlerini, kariyer yoluyla kazanmış olduğu mesleğinden çıkartıp adeta taşeron işçi gibi kadro bekler hale getiren, piyango sana da çıkabilir gibi bir basit oyalama taktiği ile meslek mensuplarını süresi bilinmeyen bir biçimde beklemeye terk eden,
Kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlara değişik uygulamalar yapılamasına sebebiyet veren,
Hiçbir esas gözetilmeden, kariyer, liyakat, objektiflikten ve tarafsızlıktan uzak, kişisel, bölgesel ve hatta çok tehlikeli kayırmalara dayalı seçim yapıldığı söylentilerinin ayyuka çıktığı skandal boyutlu mülakata ve sonuçlarına yönelik olarak, Sayın Bakanın, Sayın Başbakanın, Sayın Cumhurbaşkanımızın müdahale etmesini talep ediyoruz.
