
Milli eğitimin yöneticileri eğitimin tüm eksiklerini öğretmenlerde mi görüyorlar diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz öğretmenler olarak.
Son günlerde bakanlığın yöneticileri ile eğitim ve öğretimi daha kaliteli, daha verimli yapma adına tasarım çalışmalarına giren uzmanlarımız “performans değerlendirme” adlı bir komediyi ortaya attılar. Sonuçlarının ne olacağını hesap etmeden ne getirip ne götüreceğini düşünmeden. Veli ve öğrenci karşısında öğretmeni küçümseyen çalışmanın; eğitim, öğretim ve kültür alanındaki başarısızlığımıza nasıl bir çare olacağını düşünüyorlar bilen varsa dinlemek isteriz.
Öğretmen arkadaşların “ Dikkat Sözlü Var” repliği ile öğrencisi, meslektaşı ve velisi ile karşı karşıya kalması ne kadar doğru çözümler üretir. Daha doğrusu not vereceğin öğrencinin notuna talip olmak (!). Öğretmenin, öğrenciye verdiği insani değerlerle değil, verdiği bilgi ile değil de verdiği notla veli ve öğrencinin iyi öğretmen seçeceği, bazı velilerin vicdanı ile karşı karşıya kalacağı bir metodu ölçme değerlendirme uzmanlarımız hangi mantıkla üretmişlerdir?
Hangi bilimsel verilerle bu performans yazıldı? Hangi ülke model alındı? Hangi tecrübe ile ortaya atıldı? Tarihimizde eğitim alanında yapılmış hangi çalışma kaynak seçildi? Bir açıklama var da biz mi göremiyoruz?
Kaç velinin, kaç öğretmenin veya kaç okul idarecisinin; hangi meslek odasının, hangi derneğin, hangi vakfın, hangi STK’nın fikri alındı. Yoksa ölümü gösterip sıtmaya razı olun mu deniliyor?
Bu ülkenin eğitim sistemi ile ne kadar daha oynamayı düşünüyorsunuz? Yoksa hala Fulbright var da bizim mi haberimiz yok?
Eğitim sistemini çok kaliteli kurdunuz, müfredatları mükemmel yaptınız, ders kitaplarını sorunsuz yaptınız, mükemmel bir öğretmen yetiştirme programı uygulayıp zamanın ruhunu okuyan öğretmeni yetiştirdiniz de bu iyi yetişmiş öğretmen mi öğrenciyi yetiştiremedi? Öğretmenin uygulaması mıdır notla düzeltilmesi gereken yanlış?
Hamdi SÜRÜCÜ
ÖĞ-DER GENEL BAŞKANI