
Kanalahaber.com yazarı Celal KAzdağlı
Türkiye Yargı’nın işgal altında olduğunu 17/25 Aralık 2013’te öğrendi.
FETÖ’nün savcı ve yargıçlar arasında örgütlü olduğu ve çoğunluğu ele geçirdiği o gün yürüttükleri operasyonlarla anlaşıldı.
Sadece savcı ve yargıçlar arasında değil, tüm adli personel içinde FETÖ’nün güçlü olduğu ortaya çıktı.
Kullanılan bilişim altyapısını kontrol ettikleri fark edildi.
FETÖ’nün işgali altında olan HSYK’ya ancak 15 Temmuz sonrası müdahale edilebildi.
Polisin, özellikle istihbarat birimlerinin FETÖ’nün eline geçtiği biliniyordu ama mücadele edilmiyordu.
Mülki idare başta olmak üzere bürokrasi FETÖ’nün etkisindeydi.
TSK’nın da elden çıkmak üzere olduğu artık sır değil.
Her yere hakim olan FETÖ’nün eğitim alanında boş durduğunu düşünemeyiz her halde.
Kaldı ki FETÖ işe “Altın Nesil” yetiştirme iddiası ile başladı. Yoksul ve zeki çocukları topladı, onlardan bir “Altın Nesil” değil ama önce örgütüne kadro devşirdi, sonra da milletine, inancına, atasına, yurduna ihanet eden nesiller çıkardı.
Faaliyeti Türkiye ile sınırlı kalmadı. Türk Cumhuriyetleri, İslam ülkeleri ve Afrika’ya yöneldi. Eğitim altında ihanet yuvalarını oralara kurdu.
POLİS KOLEJLERİ VE ASKERİ OKULLAR
FETÖ hakimiyetini kurabilmek için önce hukuk ve siyasal bilimlere yöneldi. Mülki idareye ve yargıya örgüt elemanlarını yerleştirdi.
Sınavları kontrol ederek polis kolejleri ile askeri okullara tümüyle hakim oldu.
FETÖ’nün kolayca örgütlenmesinin ve kendini saklamasının sırrı buralarda daha önce GLADYO yapılanmasının hakim olmasıydı.
FETÖ bir GLADYO örgütü olarak ortaya çıktı. Toplumun muhafazakar kimliğinin öne çıkmasıyla birlikte seküler kesim arasında örgütlü olan GLADYO kadroları kendi yerlerini belirli bir plan içerisinde FETÖ’cülere teslim etti. Onların bürokraside, mülki idarede, yargıda, poliste, askeriyede ve eğitimin her aşamasında etkili olmasını sağladılar.
Yapılan şey bir tür nöbet değişimiydi.
TUBİTAK VE AKEDEMYA KOLAY TESLİM ALINDI
Siz hiç FETÖ’nün okullarından çıkmış dünya çapında bilim yapan bir isim duydunuz mu?
Oysa toplumun en zeki öğrencileri onların elindeydi. Devlet okullarında eğitim alan çok sayıda öğrenci dünya çapında isim oldu.
FETÖ’cüler bilim adamı değil hain yetiştirdi.
İlk hedefleri de fen liseleri oldu. Oralarda okuyan zeki öğrencileri ellerine geçirdi, birer örgüt elemanı yaptılar.
Onların elinden kurtulan 3-5 öğrenci bugün teknolojide ve savunma sanayinde altın projelere imza atıyor.
FETÖ, Türkiye’nin bilimine büyük zarar verdi. TUBİTAK bilimsel araştırmaların merkeziydi ve yapılan her yeni projeye hakimdi.
Oraya girdi FETÖ. Daha önce GLADYO hakimdi orada. Ondan nöbeti devraldı.
Milli projeleri bitirdi. Kontrol edemediği yetişmiş bilim adamlarını da ölüme gönderdi.
MEB’den sonra neredeyse üniversitelerin tümüne hakim oldu FETÖ.
Hala Türk eğitimi FETÖ ve GLADYO işgalinden kurtulabilmiş değil.
Onca mücadeleye rağmen kreşten doktora eğitimine kadar sürece hakimler.
Yargı’da verilen mücadele eğitimde verilmedi, verilemedi.
Şimdi çıkmış; Türkiye eğitimi OECD’de son 2’de diyoruz.
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA 2015 sonuçları açıklanınca hepimiz şaşırmış gibi davranıyoruz; matematikte, fende, okumada 2012’nin 7 basamak gerisine düştük diye.
Bu FETÖ’nün GLADYO’nun işgaline rağmen elde edilen bir sonuç.
O işgal sona erdirilmeden Türkiye’nin eğitimde, bilimde, fende, matematikte önü açılmaz.
Bizi yıllardır eğitimle vurdular.
Celal KAZDAĞLI / Kanalahaber.com